25 Mayıs 2012 Cuma

Tuhaf Sorular Number 1


Düşündüren Tuhaf Sorular No:1---

Hurmaya bayıldığı için Ramazanları seven,Hacca gidenlere özel olarak Medine hurması sipariş eden bir ateist var mıdır ki?

Atın At Gözlüklerini!

 
 
Çoğu insan siyasi görüşünü,dünyaya bakış açısını çevresine göre belirliyor;sadece aileden,okuldan,çevresinden kendisine ne öğretildiyse ona paralel bir görüş ediniyor ve buna ömür boyu sıkı sıkıya bağlı kalıp hiç sorgulamadan,herşeye at gözlükleriyle bakarak,yıllarca aynı şeyleri söyleyip aynı yerde sayarak yaşayıp gidiyor.

Acaba kaç kişi fikirlerini;okuyarak,kaynağından öğrenerek,değişik politik
görüşleri,hayat görüşlerini araştırarak;bir görüşe çok karşı bile olsa ona önce tarafsız bir açıdan gerçekçi bir şekilde bakarak belirliyor...Çok,çok az...

Düşüncelerime,hayat görüşlerime tamamiyle muhalif bile olsa bu alanda en çok saygı duyduğum insan tipi,zamanla "kendini yetiştirerek" çevresinden,ailesinden,aldığı eğitimden tamamen bağımsız bir şekilde kendisinden bambaşka bir insan ortaya çıkarandır.Çünkü bu kişi,zor olanı başarmış,kalıplardan sıyrılmış ve ne pahasına olursa olsun sadece "kendi" yolunu çizmiştir.

24 Mayıs 2012 Perşembe

Garip bir soru?

 
İnsanlar kısacık hayatlarında toplasan toplasan karşı cinsten en fazla birkaçyüz insan ile tanışıp sonra da aralarından birini severek onun ruh eşi olduğunu nasıl iddia edebiliyorlar?Ruh eşi olmak bu denli kolay mı?Ya da ruh eşi diye birşey var mı?Peki ya benim ruh eşim mesela Brezilya'da yaşıyorsa?Ve biz değil aynı ülkede aynı kıtada bile yaşamadığımız için hiç biraraya gelemeyeceksek,bir şekilde karşılaşsak bile farklı dilleri konuştuğumuz için birbirimizi tanıyamayacaksak bu büyük bir kayıp değil midir? Oysa belki birbirimizi tam anlamıyla tamamlayacak,bir ömür çok sevecek ve herşeyi sadece birbirimizde bulacaktık...

29 Ocak 2012 Pazar

Beyaz Deriden Işıltılı Ayna


Ayna projemizden bir ayna ile daha karşınızdayız efenim:)Bu aynada malzeme olarak sadece beyaz deri,şeffaf oje,gümüş renk sim, gümüş renk kordon ve silikon yapıştırıcı kullandık.Aynacıdan kestirdiğimiz aynamızı silikon tabancası ile ahşap levhamıza yapıştırdıktan sonra levhanın ve aynanın köşelerini kordon ile geçtik.Burada da silikon tabancası kullandık.Sonrasında ise sadece beyaz deri parçalarını hiç boşluk kalmayacak şekilde buruşturarak levha üzerine yapıştırdık.Derilerin birleştiği yerlere ve de ayna üzerinde farklı bölgelere önce şeffaf oje sürdük,sonra sim döktük ve ardından gene şeffaf oje sürerek son işlemimizi tamamladık.Bu tarz yapıştırmalarda ben şeffaf oje yani tırnak parlatıcısı tercih ediyorum,böylece hem yapışkan izi olmuyor hem de simleri gayet güzel tutuyor.Nasıl olmuş bu çalışmamız?




Sonunda Küçük Prens'i okudum!


Küçük Prens...Pek çoğunuz duymuştur,aslında bir çocuk kitabı ancak çocuklardan çok büyüklerin anlayacağı gizli anlamlar var kitabın satırları arasında...Çok öğretici,çok düşündürücü gizli anlamlar...Bu kitabı çocukluk yıllarımda ben muhtemelen okudum,çünkü ilkokul yıllarımda saksıda  çok özel konuşabilen bir gül yetiştiren bir çocukla ilgili bir hikaye yazdığımı hatırlıyorum,hatta sonradan mafya bunu öğrenip gülü kaçırıyordu falan:)))Bu gül kısmı bayağı bir bu kitaptan esinlenmeye benziyor:)))Güzel bir hikaye olmuştu hatırladığım kadarıyla,keşke saklasaymışım....


Herneyse,bir ara kitapçıda gözüme çarptı bu kitap ve ben de aldım.Sonra bir süre kitaplığımda sıranın kendisine gelmesini bekledi ve dün itibariyle okudum bitirdim.Zaten çok ince bir kitap.İçindeki çizimler göz okşayan,bir çocuk elinden çıkmış gibi naif çizimler...Konu olarak,küçük bir gezegende volkanlarını temizleyip çiçeğine bakarak yaşamını sürdüren küçük bir prensin dünyaya ve bazı küçük gezegenlere yaptığı seyahatleri anlatıyor.Eğer çocuk bakışını unutmuş ya da unutmaya yüz tutmuş bir yetişkinseniz bu kitap size çok şeyler katacaktır...

22 Ocak 2012 Pazar

Doğum Tarihimize Göre Kişiliğimiz!Tutuyor!



Normalde mynet takip ettiğim bir site değildir,haberlerini genelde saçma ve kalitesiz bulurum,ancak yıllardır kullandığım bir mailim oradan olduğu için sık kullanılanlarımda var.Ve bazen maile girmek isterken bazı yazılar gözüme çarpıyor,ben de neymiş ki bu diye tıklıyorum.Bu da onlardan biri...

Doğum tarihine göre kişiliğimiz...Ve bu kadar mı tutar!Gerçekten şaşırdım.Kontrol için birkaç yakınımın doğum tarihine göre kişiliklerini de okudum,evet tutuyor.

Benimkisi ise şöyle:

12 Temmuz-22 Temmuz

Artistik kabiliyeti olan, aydınlanmaktan yana. Sanata meyilli.
Acıma ve şefkat duyguları yüksek. İdealist

Kendini inandığı bir şeye adayabilen, vizyonu yüksek.
Kendini aşmak isteyen, duyarlı yüreğe sahip, özverili.

Özlemleri olan, hayal gücü yüksek. Duyu dışı algıları olan.
Birçok insanla anlaşabilen, aşkta derin duygulara sahip.

Siz de kendinizinkini okumak isterseniz tık tık.

20 Ocak 2012 Cuma

Tüllü Kolyelerimden Seçmeler

Önceki postta tüllü kolye yapımını anlatmıştım.Şimdi size sunacaklarım ise daha önceden atölyemizde yaptığımız tüllü kolye örnekleri.

Bunlar bağlamalı modeller.Uçtaki tül kısımlarını uzun bırakıp bağlanarak kullanılmasını sağlayabiliyoruz.Aralarda da bazı boncukların üzerine küçük parça tüller kesip bağlayarak hareketlendirdik.Bu üstte gördüğünüz kolyeyi yapmak için tek ihtiyacınız olan sadece bir miktar boncuk ve tül!

Bu da boyunda duruşunu da gösteren bir başka örnek...

Siyah+Renkli=Bayılıyorum ve tasarımlarımda da bolca kullanıyorum...Bu kolye de bazı boncukların üzerine renkli küçük tüllerin bağlanmasıyla ve üzerine şeffaf oje ile sabitlenen renkli simlerle oluşturuldu.


Cep telefonu ile çekildiği için çok net değil sıradaki kolyemiz.Diğerlerine göre daha emekli ve daha çeşitli malzemeli bir örnek.


Üstteki kolye ise inci ve nazar boncukları ile oluşturuldu.


Bu ise yapılışı itibariyle diğerlerinden farklı bir örnek,ortak noktaları ise temel malzemenin tül olması.



Ve benim çok beğendiğim zarif bir örnek...


Son olarak da altın renkli,yıldız zincirli kolyemiz...

 
HAYALLER OLMADAN BİZ NEYİZ Kİ? - Blogger Templates, - by Templates para novo blogger Displayed on lasik Singapore eye clinic.